Bildiri Konusu:Okul Öncesi Dönemde Anne-Baba Eğitimi
Sınıflarında Mülteci Çocuklar Bulunan Okul Öncesi Öğretmenlerinin Aile Katılımı Çalışmalarına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi
Bu araştırma, sınıfında mülteci çocukların bulunduğu okul öncesi öğretmenlerinin mülteci çocuklar ve ailelerine ilişkin görüşlerini analiz etmek ve okul öncesi dönemde aile katılımı çalışmalarına yönelik deneyimlerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Çalışma mülteci kökenli aileler ile etkileşim ve iş birliği olgusuna ilişkin, okul öncesi öğretmenlerinin deneyimlerine ve görüşlerine odaklandığından fenomenolojik araştırma niteliğindedir.
Bronfenbrenner, kuramını insan gelişiminin onu çevreleyen sistemlerin etkileşimine dayandırmıştır. Bu kuram çerçevesinde, çalışmada mülteci çocuklar merkeze alınarak, gelişimi doğrudan etkileyen mikrosistem içerisindeki aile ve okul, bunun yanı sıra mezosistem içerisindeki aile ve okul arasındaki ilişkiler ve aile katılımı çalışmaları temel alınmıştır. Geçmişte bu çalışmalar büyük ölçüde okul odaklı katılımı tanımlarken; günümüzde daha çok ailelerin çocuklarının eğitim deneyimlerine katılımı, okul ve ev arasında ortaklık kurulması, çocuklarının gelişim ve eğitimlerine katkıda bulunmaları için etkinlikler organize edilmesi gibi çeşitli çerçevelerde tanımlanmaktadır. Burada asıl kaydedilmesi gereken husus, genelde mülteci çocuklara ve onların ailelerine yönelik temel bir perspektif noksanlığıdır. Özellikle, öğretmenlerin 3-6 yaş arası mülteci çocukların ailelerini görmezden gelerek eğitime devam etme kolaycılığı bu perspektif kaybının temelini oluşturmaktadır. Sosyal, ekonomik, kültürel ve dilsel etkenlerle sınıfta ve toplumda sorunlar yaşayan mülteci çocuklar, çocuk-aile kavramlarının iç içeliğini kavrayamayan öğretmenlerin tutumu ve yaklaşımı ile daha güç koşullar içine itilebilmektedir. Halbuki çocuklara ilişkin problemlerin etkili çözümü, her durumda bizi aileye ulaştırmalıdır.
Bu bağlamda araştırma, mülteci çocukların ve ailelerinin okul öncesi eğitim kurumlarında yaşadıkları sorunları ve zorlukları öğretmenlerin deneyim ve bakış açıları üzerinden derinlemesine inceleyebilmek adına nitel araştırma deseninde tasarlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır; - Okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımı çalışmalarına yönelik deneyimleri nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin mülteci çocukların aileleri ile etkileşimlerinde motivasyon kaynakları nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımı çalışmaları sürecinde mülteci aileler ile yaşadıkları sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin görüşleri nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin mülteci ebeveynler ile çalışmalarında yetkinlik algıları nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin mülteci çocukların ailelerinin okul öncesi eğitime uyum sürecinde yaşadıkları sorunlara ilişkin beklenti ve önerileri nelerdir?
Örneklem, İstanbul’da mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Fatih ilçesindeki 12 okuldan gönüllülük esasına göre belirlenen 28 okul öncesi öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri, çalışma grubu ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla elde edilmiş, veriler kodlanarak temalara ayrılmış ve tümevarımsal yaklaşımla içerik analiz tekniğine uygun olarak çözümlenmiştir.
Araştırma sonucunda, öğretmenlerin mülteci ailelerle iletişim kurarken en çok WhatsApp/Mesajlaşma, yüz yüze, tercüman ve telefon kanallarını tercih ettikleri görülmüştür. Aile katılımı çalışmaları bağlamında ise çoğunlukla anne – çocuk günü, bilgilendirme toplantıları, kültür tanıtım günleri ve mutfak etkinlikleri yapılmaktadır. Araştırmanın sonuçları öğretmenlerin mülteci velilerle yaşadıkları sorunları “mülteci aileden kaynaklı sorunlar” “eğitim ortamından kaynaklı sorunlar” ve “eğitim politikalarının eksikliğinden” olmak üzere üç temada toplanmıştır. Mülteci ailelerden kaynaklı sorunların temelinde dil ve iletişim yetersizlikleri ifade edilirken, eğitim ortamından kaynaklı sorunlarda sınıfların kalabalık olması ve güvenilir çeviri kaynaklarının az oluşu, eğitim politikalarından kaynaklı sorunlara ise Türkçe dil kurslarının yetersizliği ifade edilmiştir.
Öğretmenler mülteci çocukların velilerinden beklentilerini “Çocuğun Gelişimine Dolaylı Destek” ve “Çocuğun Gelişimine Doğrudan Destek” boyutları altında ifade etmiştir. Aile katılımı çalışmalarında kendini yetkin ve yeterli görmediği için yaşanan sorunlara ilişkin önerisi olmayanlar olduğu gibi, Mülteci Çocuk Üzerinden Çözüm Üretenler ve Mülteci Aile Üzerinden Çözüm Üretenler olmuştur. Çocukların sınıftaki gelişimini ve iyi oluşunu desteklemek gerektiğini, sınıfta Türkçe bilen diğer çocuklardan destek almak gerektiğini ifade edenler olduğu gibi, aile ile etkili iletişimin, aile ile çeviri programları kullanmanın, aileyi Türkçe öğrenmesi için teşvik edilmesinin gerekliliğini savunanlar olmuştur. Sonuçlar, mülteci ailelerle çalışan bazı öğretmenlerin çocukların yüksek yararını gözetme, çocukları sevme, mültecilik kavramına önyargılı olmama, çok kültürlülüğe değer verme, öğretmenlik meslek etiğine uygun davranma gibi içsel motivasyon kaynaklarına sahip olduğunu, bazı öğretmenlerin ise çocuklarda ve ailelerde yaşanan olumlu gelişmeler sonucunda emeklerinin karşılığını alma gibi dışsal motivasyon kaynaklarına sahip olduğunu göstermiştir. Diğer yandan, İstanbul’da görevli öğretmenlerin mülteci aileler ile çalışırken kendilerini yetkin hissetmediklerini, bu yetkinliklerinin artmasının hizmet içi eğitimlerle, ihtiyaç duyduklarını hedef dildeki temel kelimeleri ve iletişim kalıplarını bilmekle, sınıfta drama-oyun vb. çalışmalara daha çok yer vermekle ve ev ziyaretleri yapmakla mümkün olacağını düşünmektedirler.
Mülteci aileler ile iletişim ve aile katılımı çalışmalarının niteliğinin artması için dil eğitimi başta olmak üzere kültürel uyum ile ilgili eğitimlerin yapılması, e-Okul sistemiyle bağlantılı geniş tabanlı bir ‘Online Tercüme Destek Hattı’ oluşturulması, mülteci veliler ve çocukları için farklı düzeylerdeki dil eğitimlerinin hem çevrimiçi hem de çevrimdışı olarak online platformlar aracılığıyla verilmesi önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Mültecilerin eğitimi, öğretmen görüşleri, aile katılımı
Sınıflarında Mülteci Çocuklar Bulunan Okul Öncesi Öğretmenlerinin Aile Katılımı Çalışmalarına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi
Bu araştırma, sınıfında mülteci çocukların bulunduğu okul öncesi öğretmenlerinin mülteci çocuklar ve ailelerine ilişkin görüşlerini analiz etmek ve okul öncesi dönemde aile katılımı çalışmalarına yönelik deneyimlerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Çalışma mülteci kökenli aileler ile etkileşim ve iş birliği olgusuna ilişkin, okul öncesi öğretmenlerinin deneyimlerine ve görüşlerine odaklandığından fenomenolojik araştırma niteliğindedir.
Bronfenbrenner, kuramını insan gelişiminin onu çevreleyen sistemlerin etkileşimine dayandırmıştır. Bu kuram çerçevesinde, çalışmada mülteci çocuklar merkeze alınarak, gelişimi doğrudan etkileyen mikrosistem içerisindeki aile ve okul, bunun yanı sıra mezosistem içerisindeki aile ve okul arasındaki ilişkiler ve aile katılımı çalışmaları temel alınmıştır. Geçmişte bu çalışmalar büyük ölçüde okul odaklı katılımı tanımlarken; günümüzde daha çok ailelerin çocuklarının eğitim deneyimlerine katılımı, okul ve ev arasında ortaklık kurulması, çocuklarının gelişim ve eğitimlerine katkıda bulunmaları için etkinlikler organize edilmesi gibi çeşitli çerçevelerde tanımlanmaktadır. Burada asıl kaydedilmesi gereken husus, genelde mülteci çocuklara ve onların ailelerine yönelik temel bir perspektif noksanlığıdır. Özellikle, öğretmenlerin 3-6 yaş arası mülteci çocukların ailelerini görmezden gelerek eğitime devam etme kolaycılığı bu perspektif kaybının temelini oluşturmaktadır. Sosyal, ekonomik, kültürel ve dilsel etkenlerle sınıfta ve toplumda sorunlar yaşayan mülteci çocuklar, çocuk-aile kavramlarının iç içeliğini kavrayamayan öğretmenlerin tutumu ve yaklaşımı ile daha güç koşullar içine itilebilmektedir. Halbuki çocuklara ilişkin problemlerin etkili çözümü, her durumda bizi aileye ulaştırmalıdır.
Bu bağlamda araştırma, mülteci çocukların ve ailelerinin okul öncesi eğitim kurumlarında yaşadıkları sorunları ve zorlukları öğretmenlerin deneyim ve bakış açıları üzerinden derinlemesine inceleyebilmek adına nitel araştırma deseninde tasarlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır; - Okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımı çalışmalarına yönelik deneyimleri nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin mülteci çocukların aileleri ile etkileşimlerinde motivasyon kaynakları nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımı çalışmaları sürecinde mülteci aileler ile yaşadıkları sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin görüşleri nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin mülteci ebeveynler ile çalışmalarında yetkinlik algıları nelerdir?
- Okul öncesi öğretmenlerinin mülteci çocukların ailelerinin okul öncesi eğitime uyum sürecinde yaşadıkları sorunlara ilişkin beklenti ve önerileri nelerdir?
Örneklem, İstanbul’da mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Fatih ilçesindeki 12 okuldan gönüllülük esasına göre belirlenen 28 okul öncesi öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri, çalışma grubu ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla elde edilmiş, veriler kodlanarak temalara ayrılmış ve tümevarımsal yaklaşımla içerik analiz tekniğine uygun olarak çözümlenmiştir.
Araştırma sonucunda, öğretmenlerin mülteci ailelerle iletişim kurarken en çok WhatsApp/Mesajlaşma, yüz yüze, tercüman ve telefon kanallarını tercih ettikleri görülmüştür. Aile katılımı çalışmaları bağlamında ise çoğunlukla anne – çocuk günü, bilgilendirme toplantıları, kültür tanıtım günleri ve mutfak etkinlikleri yapılmaktadır. Araştırmanın sonuçları öğretmenlerin mülteci velilerle yaşadıkları sorunları “mülteci aileden kaynaklı sorunlar” “eğitim ortamından kaynaklı sorunlar” ve “eğitim politikalarının eksikliğinden” olmak üzere üç temada toplanmıştır. Mülteci ailelerden kaynaklı sorunların temelinde dil ve iletişim yetersizlikleri ifade edilirken, eğitim ortamından kaynaklı sorunlarda sınıfların kalabalık olması ve güvenilir çeviri kaynaklarının az oluşu, eğitim politikalarından kaynaklı sorunlara ise Türkçe dil kurslarının yetersizliği ifade edilmiştir.
Öğretmenler mülteci çocukların velilerinden beklentilerini “Çocuğun Gelişimine Dolaylı Destek” ve “Çocuğun Gelişimine Doğrudan Destek” boyutları altında ifade etmiştir. Aile katılımı çalışmalarında kendini yetkin ve yeterli görmediği için yaşanan sorunlara ilişkin önerisi olmayanlar olduğu gibi, Mülteci Çocuk Üzerinden Çözüm Üretenler ve Mülteci Aile Üzerinden Çözüm Üretenler olmuştur. Çocukların sınıftaki gelişimini ve iyi oluşunu desteklemek gerektiğini, sınıfta Türkçe bilen diğer çocuklardan destek almak gerektiğini ifade edenler olduğu gibi, aile ile etkili iletişimin, aile ile çeviri programları kullanmanın, aileyi Türkçe öğrenmesi için teşvik edilmesinin gerekliliğini savunanlar olmuştur. Sonuçlar, mülteci ailelerle çalışan bazı öğretmenlerin çocukların yüksek yararını gözetme, çocukları sevme, mültecilik kavramına önyargılı olmama, çok kültürlülüğe değer verme, öğretmenlik meslek etiğine uygun davranma gibi içsel motivasyon kaynaklarına sahip olduğunu, bazı öğretmenlerin ise çocuklarda ve ailelerde yaşanan olumlu gelişmeler sonucunda emeklerinin karşılığını alma gibi dışsal motivasyon kaynaklarına sahip olduğunu göstermiştir. Diğer yandan, İstanbul’da görevli öğretmenlerin mülteci aileler ile çalışırken kendilerini yetkin hissetmediklerini, bu yetkinliklerinin artmasının hizmet içi eğitimlerle, ihtiyaç duyduklarını hedef dildeki temel kelimeleri ve iletişim kalıplarını bilmekle, sınıfta drama-oyun vb. çalışmalara daha çok yer vermekle ve ev ziyaretleri yapmakla mümkün olacağını düşünmektedirler.
Mülteci aileler ile iletişim ve aile katılımı çalışmalarının niteliğinin artması için dil eğitimi başta olmak üzere kültürel uyum ile ilgili eğitimlerin yapılması, e-Okul sistemiyle bağlantılı geniş tabanlı bir ‘Online Tercüme Destek Hattı’ oluşturulması, mülteci veliler ve çocukları için farklı düzeylerdeki dil eğitimlerinin hem çevrimiçi hem de çevrimdışı olarak online platformlar aracılığıyla verilmesi önerilmektedir.
Keywords: Mültecilerin eğitimi, öğretmen görüşleri, aile katılımı