Bildiri Konusu:Dezavantajlı – Risk altındaki Çocuklar ve Eğitimi


Toplum Tabanlı Erken Çocukluk Eğitimi Hizmetleri: Okul Öncesi Dönem Çocuklarına Yönelik Yaz Dönemi Oyun Odaları Programının Paydaş Görüşleri Açısından İncelenmesi
Sosyal politika ve sosyal hizmet çalışmaları incelendiğinde dezavantajlı grupların öncelikli konular arasında yer aldığı görülmektedir. UNESCO (1997)’ya göre dezavantajlı gruplar; ekonomik durum, cinsiyet, etnik ve dilsel köken, din veya politik statü (mülteci) nedenleri ile ekonomik ve sosyal anlamda entegrasyon şansı daha az olan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Yoksulluk, göç, savaş gibi dezavantaj yaratan ve toplumu olumsuz yönde etkileyen olaylar çocukları daha fazla etkilemektedir. Çocuklar büyüme ve gelişme açısından ihtiyaç duydukları imkanlara erişememekte ve geleceğe yönelik olarak da olumsuz etkilenmektedirler. Özellikle maddi yoksunluklardan dolayı çocuklar beslenme, eğitim, sağlık, ulaşım gibi imkanlardan yararlanamamanın yanında farklı durumlara da sürüklenmektedir. Bu durumlara çocuk işçiliği, bazı sebeplerden dolayı ailelerden uzaklaşarak sokakta yaşama, çocuk yaşta evlendirilme ve suça karışma gibi örnekler verilebilir. Bu nedenle sosyoekonomik açıdan dezavantaja sahip çocukların fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimleri olumsuz etkilenmektedir ve toplum tarafından da dışlandıkları bilinmektedir. Dezavantajlı gruplarda eğitim ve öğretim konusu birçok ülkede endişe kaynağıdır. Bu durum, çocuklar eğitim ve öğretim faaliyetlerinden uzaklaştığında ekonomik ve sosyal sorunlara da yol açmaktadır. Çocuklara yaşamlarının başında akranları ile eşit şartlar sunulması daha sonraki dönem için doğacak olan ihtiyaçları azaltacaktır. Bu nedenle okul öncesi dönemde gerçekleştirilen müdahale programları daha sonraki yaşlarda uygulananlara göre ekonomik anlamda daha uygun ve verimlidir (Aksu Koç, Erguvanlı Taylan ve Bekman, 2002).
Sosyal kaynaklara erişimde sıkıntı yaşayan ailelerin çocukları sağlık, bilişsel ve duygusal açıdan etkilenmektedir. Bu nedenle çocuğun bulunduğu bağlam üzerine erken müdahale programlarının uygulanması önem taşımaktadır. Tüm gelişim alanlarının desteklenmesi adına erken dönemde dezavantaj koşullarına uygun müdahalelerde bulunmak hem çocukların sosyal katılımı hem de ebeveynlerin güçlendirilmesi için önemlidir. Müdahale programlarının dezavantajlı çocuklara etkileri incelendiğinde, bilişsel gelişimde kısa sürede gelişmeler sağlandığı, sosyal duygusal gelişimin desteklendiği, ilköğretimde sınıf tekrarı ve özel eğitime yerleştirme oranlarında azalma olduğu, okul içinde ve dışında kalıcı başarı, lise mezuniyeti ve üniversiteye devam oranlarında artış, istihdam, suç oranlarında azalma, genç hamilelik ve bağımlılıkta azalma olduğu alanyazında bildirilmektedir. Yeterli oranda erken müdahale; düşük gelirli ailelerin çocukları için fırsatların eşitlenmesini sağlayarak bu çocuklar için daha iyi bir gelecek vaat edebilecektir. Çocuk ile çevresi arasında olumlu bir etkileşim geliştirecek, yetersiz bakım ve beslenmenin negatif etkilerini ortadan kaldıracak, zengin uyarılma sağlayarak erken beyin gelişimine katkıda bulunacak müdahale programlarının geliştirilmesi bilişsel becerilerin gelişmesini ve sağlık sorunlarının azalmasını sağlayarak uzun vadede hem ülke ekonomisine hem toplumsal refah seviyesinin yükselmesine fırsat verecektir. Fakat, dünyanın az gelişmiş ya da gelişmekte olan pek çok bölgesinde bu müdahale hareketleri birbirinden bağımsız ve kısıtlı çabalardan oluşmaktadır. Bu noktada, müdahale programlarının, çocuk ve ailesinin ihtiyaçlarını gözetecek şekilde onları sürece dahil ederek, yerel yönetimler, politika yapıcılar ve bu alanda uzmanlaşmış araştırmacılar olmak üzere farklı paydaşların iş birliği ile hazırlanması ve bu paydaşların görüşleri doğrultusunda revize edilmesi programların sürdürülebilir olması adına önemli bir gerekliliktir. Bu bağlamda, toplum tabanlı erken çocukluk hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını hedefleyen daha geniş ölçekli bir projenin bir parçası olarak, bu çalışmanın amacı, okul öncesi eğitiminde kurum-toplum iş birliğini sağlamaya yönelik olarak geliştirilen ortaklıkların etkililiğini paydaş görüşlerine göre incelemektir.
Bu doğrultuda nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseninde, amaçsal örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yoluyla ulaşılan, çocuğu yaz okulu programına devam eden 22 ebeveyn, yaz okulu programında görev yapan 17 öğretmen ve bu toplum merkezlerinde idareci olarak görev yapan 6 yönetici ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yürütülmüştür. Görüşmeler, araştırmacılar tarafından uzman görüşleri doğrultusunda geliştirilmiş olan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak gerçekleştirilmiş ve katılımcılara yaz okulu programının içeriği, çocuklara etkisi, toplumsal katkısı ve müdahalenin nasıl geliştirilebileceğine yönelikönerileri sorulmuştur. Elde edilen verilere uygulanan içerik analizleri sonucunda; yaz okulu programının kurum toplum iş birliğini sağladığı, ebeveynlerin çocuklarına ilişkin gelişimsel beklentilerini karşılamada etkili olduğu, çocukları anasınıfı ve ilkokul kademesine hazırlamada destekleyici olduğu ve çocukların sosyal uyum becerilerini desteklediği bulgularına ulaşılmıştır. Kurum- toplum iş birliği boyutunda çalışmanın tüm paydaşlarının programdan memnun olduğu; Yaz okulunda verilen eğitimin dezavantajlı ve okul öncesi eğitime erişimi olmayan çocuklar ve ebeveynleri için ilkokula hazırlık, öz bakım becerilerini destekleme, sosyalleşme, temel beceriler ve iletişim becerileri gibi farklı alanlarda desteklediği gözlenmiştir. Bunlara ek olarak özellikle çokkültürlü bir gelişim ortamı sağlamada öğretmenlerin dil bariyeri, sosyo-kültürel farklılıklar, iletişim problemleri, problem davranışlarla başa çıkma, karma yaş grubuna program hazırlama ve uygulama gibi zorluklarla karşılaştıkları görülmüştür. Yöneticiler ücretsiz eğitim, her bireye eşit hizmet, farklı etnik köken ve dinden gelen bireylere yönelik önyargıların yıkılması, toplumun kaynaşması ve gelişim yönünden sağlıklı nesillerin yetişmesi için yaz okulu eğitiminin yararlı olduğunu belirtmişlerdir. Sonuç olarak, okul öncesi dönem çocuklarına yönelik Yaz Dönemi Eğitim Programı aile, öğretmen ve yönetici kapsamında görüşler incelendiğinde programın çocuk, aile, öğretmene ve topluma çeşitli yönlerden katkı sağladığı değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: erken çocukluk eğitimi hizmetleri, kurum toplum iş birliği, yaz okulu programı, okul öncesi dönem