Bildiri Konusu:Çocuk Hakları
Günümüz Dünyasında Çocuk Hakları
Geçmişten günümüze kadar çocuklar tüm toplumlarda korunması gereken güçsüz bireyler olarak değerlendirilmiştir. Tarih boyunca çocuklar, kendilerini korumakta ve toplumda yer edinmekte zorlanmışlar, içinde bulundukları gelişim döneminden kaynaklı olarak fiziki yapıları itibariyle bakıma ve korunmaya muhtaç olmuşlardır. Önceki zamanlardaki koruma paradigması, zamanla hak paradigmasına dönüşmüştür. Çocuk haklarının güvence altına alınmasının ve çocukların korunması düşüncesinin sistemsel açıdan uygulamaya dönüşmesi tarihi bakımdan yeni bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tarihsel süreç içerisinde çocuk haklarına bakış açısı, çocukluk kavramına bakış açısının değişmesine paralel olarak ilerleme göstermiştir. Philippe Aries'in belirttiği üzereçocukluk tasavvuru toplumsal koşulların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çocuğun korunması yönündeki toplumsal ilgi, dinin etkisi altında dinsel kuruluşlar vasıtasıyla oluşmuştur. Ebeveynlerin çocuk üzerindeki sınırsız egemenliği zamanla çocuğa karşı bakım ve koruma yükümlüğüne dönüşmüştür. Devlet de bu konuda aktif bir denetim yürütmeye başlamıştır. Devletlerin çocuğa ilişkin gösterdiği ilgi özellikle devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda aileleri denetlemeye başlamasıyla ortaya çıkmıştır. Devletlerin çocuklar üzerindeki ilgisi ile ebeveynlerin çocuklar üzerindeki mutlak hakimiyetleri giderek azalmaya başlamış ve bu alanda yasal düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır.
Çocuk hakları alanındaki ilk toplumsal politika belgesinin 1779 yılında İsviçre'de Zürih Kantonunda yayınlanan emirname olduğu kabul edilmektedir. 1894 yılında Jules de Jeune tarafından çocukların haklarının uluslararası alanda korunması amacıyla bir örgütün gerekli olduğu düşüncesi ileri sürülmüştür. 1924 yılında ise Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi kabul edilmiştir. Hak kelimesinin benimsendiği ilk belge niteliği taşıyan Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi, çocuk haklarına ilişkin paradigmayı belirleyen temel yaklaşımlardan olan korumacı (paternalist) yaklaşımın etkilerinin görüldüğü bir metin olduğu belirtilmektedir. Çocuk haklarını korumak amacıyla Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi'nin yanı sıra Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi (1959) ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989) de düzenlenmiştir. Çocukların haklarının korunmasına ilişkin en temel ve en kapsamlı sözleşme Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS)'dir. Daha önceki dönemlerde uluslararası kuruluşlarca çeşitli güvenceler verilerek bildiriler ortaya konulmasına karşın açık biçimde tüm detaylarıyla ortaya koyulan çocuk hakları sözleşmesi kavram ve güvençlere son halini vermiştir. Bu sözleşme ve ardından hazırlanan protokollerle tüm çocuk hakları açıklamış ve fiilen hayata geçmesini sağlamak adına çok yüksek katılımlı şekilde devletlere deklare edilerek imza altına alınmıştır. ÇHS ile çocuklara bir takım haklar tanınmış ve devlete bazı sorumluluklar yüklenmiştir:
ÇHS içeriğinde ayrım gözetmeme, çocuğun yüksek yararı, çocukların görüşlerini serbestçe ifade etmesi, düşüncesini özgürce açıklaması, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri ile özel yaşantısına saygı duyulması, çocuğun yetiştirilmesi, eğitimi ve gelişmesi, ihmal, istismar ve kötü muameleden, işkenceden korunması, devletten özel koruma ve yardım görmesi, kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılması, cinsel sömürüye ve cinsel suistimale, sömürüye karşı korunması gibi insan hak ve özgürlükleriyle ilgili maddeler ve taraf devletlerin sorumlulukları yer almaktadır.
Günümüzde modern hukuk sistemlerinin çoğu, temel şekilde çocuk haklarını saymakta ve korunmaları yönünde kanun koyuculara görevler yüklemektedir. Her ne kadar temel olarak çocuk hakları güvence altına alınsa da üye devletler arasında alınan önlemler ve düzenlemeler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Çocuk hakları sözleşmesinin düzenlemeye alınması güncel mevzuatın şekillenmesi ve en temel hakların oluşmasına ve yaygınlaşmasına öncülük etmiş olmakla birlikte ulusal ve uluslararası alanda çocukların ve haklarının korunması gelişmeye devam etmektedir. Bazı devletler ÇHS'ni doğrudan iç hukukuna alırken bazı devletler normlarını sözleşmeye göre uyarlama yapmıştır. Bu devletlerin hukuk sistemleriyle ilgili olup önemli olan fiili olarak hakların sağlanıp sağlanmadığı ve sonrasında da hakların korunup korunmadığıdır. Çocuk haklarının hukuki düzenlemelerde yer almasının yanı sıra uygulamaya geçmesi de önemli bir konudur. Bu çalışmada günümüzde çocuk haklarının mevcut durumu ele alınmış olup, çocuk haklarının gelişmeye gereksinimi olan bir kavram olduğu belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Çocuk, Çocuk Hakları, Çocuk Hakları Sözleşmesi