Bildiri Konusu:Erken Çocukluk Eğitiminde Fen-Matematik Eğitimi ve Erken Okuryazarlık
Okul Öncesi Eğitimi Almayan 5-6 Yaş Çocuğunun Erken Artimetik Becerisi, Ebeveynin Matematik Etkinliklerine Katılımı ve Ev Matematik Çevresi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Bu çalışmada; “Okul öncesi eğitimi almayan 5-6 yaş çocuğunun erken artimetik becerisi, ebeveyninin matematik etkinliklerine katılımı ve ev matematik çevresi arasındaki ilişkinin incelenmesi” amaçlanmaktadır.
Çocuklar dünyaya geldikleri andan itibaren bilişsel ve duygusal olarak geliştikleri oranda kavram gelişimleri de ilerlemektedir. Gelişim her çocuk için biriciktir. Her çocuk bireysel farklılıklara bağlı olarak farklı dönemlerde aşamalar halinde gelişim süreci geçirmektedirler. (Buldu, 2010). Erken çocukluk dönemi çocukların aktif bir şekilde kavramları edindikleri ve matematiğe yönelik edinimlerin kazanıldığı önemli bir dönemdir. (Erdoğan ve Baran, 2003). Bireyler dünyaya geldikleri ilk andan beri matematiğin birçok alanı ile ilişki içerisindedir. Bu alanlar arasında sınıflandırma, sıralama, ölçme ve karşılaştırma gibi bir çok alan bulunmaktadır. Örneğin; çocuklar aileleri ile akşam yemeği hazırlarken her bir kişiye bir çatal veya bardak konulması gerektiği matematiğin bire bir eşleme alt boyutula ilgiliyken, arkadaşları ile koşma yarışması yaptıklarında kimin daha hızlı koştuğunu konuşmaları karşılaştırma alt boyutuyla ilgilidir. Yani matematik yaşamın her alanında bulunan temel bir yapı taşı gibidir. Matematik eklektik bir yapıya sahiptir ve bu nedenle ileri düzeyde matematik kavramlarının edinebilinmesi için öncelikle temel seviyedeki kavramlar ve becerileri edinmek gerekmektedir. Bu becerilerden biri ise; aritmetik becerisidir. Aritmetik becerisi; matematiğin sayılar arasındaki ilişkiler ile bu sayıların karşılaşılan problemlerde kullanıldığı bir beceriyi temsil etmektedir. Aritmetik becerisinin gelişimi, sayı kavramlarının anlaşılması ve edinilmesi ile doğru orantıdadır. Çocuk sayı kavramlarını günlük yaşamında sıkça kullanır. (Yavuzer, 2000). Ayrıca artimetik becerisi, toplama-çıkarma-bölme-çarpma gibi temel işlemlerin de edinimini sağlar. Birey aritmetik beceri edindikçe temel matematiksel kavramları da edinmeye başlayacaktır. Bununla birlikte erken çocukluk dönemi çocuğun formal-informal matematik edinmeleriyle karşılaştığı bir dönem olduğu için temel matematik becerisinin kazanılmasında önemli bir dönemdir. Bu dönemdeki çocuk birçok matematiksel kavram ile iç içedir. Bu dönemde çocuğun matematik ile olan tecrübeleri genellikle somut nesneler ve ilk elden deneyimlerle gerçekleşmektedir. Bu sebeple çocuğun matematik becerilerinin gelişimi için zengin uyaranlı çevre ve aktif öğrenme alanlarına ihtiyacı olmaktadır. Bu doğrultuda çocuğun ev ortamı ve çevresi oldukça önem arz etmektedir. Zihinsel olarak zengin uyaranlı bir evde büyümek çocukların uzun hedefli akademik başarılarını öngörebilmektedir (Sonnenschein ve Galindo, 2015). Ev ortamı, matematiksel uyaranların sağlandığı başlıca öğrenme ortamlarındandır. Çocuk ev ortamında annesi ya da babasının para kullanımını gözlemler, annesinin yemeğe iki bardak su koyduğunu gözlemler, arkadaşı ile oyun oynarken oyuncaklarını böler ya da konuşmalardan saatin kaç olduğunu duyar. Çocuk bu gibi informal ya da doğal yollarla matematik ile ilgili bilgi ve beceri ediniminde bulunur ve matematiksel kavramları öğrenmeye başlar. Bu öğrenmelere anne ve babanın katılımı da oldukça önemlidir. Bu doğrultuda gerçekleştirilen ebeveyn katılımı ve uygulamaları gelişim alanlarında çocuğun matematik becerilerini edinmede güçlü belirleyiciler olmaktadır. Bu ifade ile birlikte Vygotsky, rehberle öğrenme deneyimlerinin bir beceri veya kavramı ilerletmek ve edinebilmek için önemli olduğunu vurgulamıştır (Blevins-Knabe vd., 2000). Çocuğun merak, keşfedici davranış ve duyguları öğrenme hızı ve seviyesi, başta ebeveynleri olmak üzere ve diğer çevresinin çocuğa ne tür imkan sunduğu ve ortam sağladığı, katılımları ve destekleyici davranışlarıyla ilişkilidir (MEB, 2013). Bu doğrultuda bu araştırma literatüre aritmetik becerisi, ebeveynin matematik etkinliklerine katılımı ve ev matematik çevresinin arasındaki ilişkinin açıklanmasında katkıda bulunacaktır.
Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden keşfedici korelasyonel desen kullanılarak yürütülmüştür. Korelasyonel model; iki yada daha çok değişken arasındaki ilişkinin herhangi bir şekilde bu değişkenlere müdahale edilmeden incelendiği araştırmalardır. Keşfedici korelasyonel desenler; değişkenler arası ilişkileri çözümleyerek önemli bir olayı anlamaya çalışmak için kullanılmaktadır (Büyüköztürk, 2019 vd.).
Araştırmada ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Daha önce okul öncesi eğitimi almamış olan çocuklar ile çalışılmıştır. Araştırmanın veri analizi süreci devam ettiği için bulgular sunum esnasında paylaşılacaktır.
Kaynakça
Blevins-Knabe, B., Austin, A. B., Musun, L., Eddy, A., & Jones, R. M. (2000). Family home care providers' and parents' beliefs and practices concerning mathematics with young children. Early Child Development and Care, 165, 41–58. https://doi.org/10.1080/0300443001650104
Buldu, M.(2010). Making learning visible in kindergarten classrooms: Pedagogical documentation as a formative assessment technique. Teaching and Teacher Education. 26. 1439-1449. DOI: 10.1016/j.tate.2010.05.003.
Büyüköztürk, Ş., Çakmak. E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş., ve Demirel, F. (2019) Eğitimde bilimsel araştırma yöntemleri.Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Erdoğan, S. Ç. ve Baran, G. (2003). Erken çocukluk döneminde matematik. Eğitim ve Bilim, 28(130), 32-40.
Millî Eğitim Bakanlığı [MEB]. (2013). Okul Öncesi Eğitim Programı:Ankara.
Sonnenschein, S., & Galindo, C. (2015). Race/ethnicity and early mathematics skills: Relations between home, classroom, and mathematics achievement. The Journal of Educational Research, 108(4), 261–277. https://doi.org/10.1080/00220671.2014.880394
Yavuzer, H. (2000). Çocuk eğitimi el kitabı. İstanbul:Remzi Kitapevi.
Anahtar Kelimeler: Erken artimetik becerisi, ebeveyninin matematik etkinliklerine katılımı, ev matematik çevresi